Büyük Selçuklu Devleti (Özet)
|Anadolu’daki Türk tarihini anlamak istiyorsak Osmanlı Devleti öncesi Anadolu Selçukluları ve Büyük Selçuklu Devleti üzerinde özellikle durmalıyız. Bu devletlerle ilgili elimizdeki yazılı kaynaklar sınırlıdır. Bu yazıda Büyük Selçuklu Devleti özet bir şekilde ve maddeler halinde anlatılacaktır.
Önce genel bir özet oluşturalım. Ardından bu hatları yine özet olarak açıklamaya çalışalım. Büyük Selçuklu Devleti ile ilgili özet bilgiler maddeler halinde şöyle sıralanabilir:
- Devletin isim babası Oğuz komutanlarından olup sonra İslamiyeti seçen Selçuk Bey‘den gelmektedir.
- Devletin kurucusu Tuğrul Bey ve komutan olan görev yapan kardeşi Çağrı Bey‘dir.
- Kurulduğu dönemde Gazneliler ile mücadele içine girilmiştir ve çeşitli zaferler kazanılmıştır.
- Devletin kuruluşu 1038 yılında Tuğrul Bey’in adına para bastırıp hutbe okutmasıyla başlamaktadır. 2 yıl sonra 1040 yılında Gazenelilere karşı kazanılan Dandanakan Zaferi ile Gazneli Devleti yıkılış sürecine girmiştir.
- 1048 yılında Pasinler Savaşı ile Bizans ile ilk kez savaşılmış ve zafer elde edilmiştir.
- Büveyhoğullarının Abbasi Halifesini zor durumda bırakması üzerine Tuğrul Bey 1055 yılında Bağdat’a gelmiştir. 1057 yılında ise Büveyhoğullarını yıkmıştır.
- Tuğrul Bey’in ölümünden sonra yerine 1064 yılında kardeşi Çağrı Bey’in oğlu Sultan Alp Arslan geçmiştir.
- Sultan Alp Arslan 1071 yılında Malazgirt Savaşı ile Bizansı ağır bir yenilgiye uğratmıştır. Bu tarihten itibaren artık Anadolu’ya büyük Türk göçleri başlamış ve Anadolu Türk yurdu olmaya başlamıştır.
- Malazgirt zaferinden 1 sene sonra vefat eden Alp Arslan’ın yerine 1072 yılında oğlu Melikşah geçmiştir. Sultan I. Melikşah döneminde devlet epey büyümüş ve en parlak dönemini yaşamıştır.
- 1092 yılında Melihşah’ın ölmesiyle oğulları arasında taht kavgaları başlamıştır. Devlet 1092 – 1118 yılları arasında fetret dönemini girmiş ve zayıflamıştır.
- 1118 yılında Sultan Sencer taht mücadelesini kazanmış ve devleti tekrar toparlamaya çalışmıştır. Sultan Sencer devlet yıkılana kadar 39 yıl kadar Büyük Selçuklu Devletini yönetmiştir.
- 1141 yılında Karahitaylar ile Büyük Selçuklu Devleti arasında yapılan Katvan Savaşı Selçukluların kaybetmesiyle sonuçlanmış ve devlet yıkılma sürecine girmiştir.
- Oğuzlarla mücadeleye giren Sultan Sencer yenilerek esir düştü. Daha sonra kurtulan Sencer devleti tekrar toparlayamadan 1157 yılında vefat etti. Sultan Sencer’in vefatıyla Büyük Selçuklu Devleti de yıkıldı.
Yukarıda Büyük Selçuklu Devleti maddeler halinde ve özet olarak anlatılmıştır. Bu özet devletin genel hatlarını ele almıştır. Daha biraz daha detay isterseniz aşağıda anlatılanları okumanızı öneririz.
Büyük Selçuklu Devleti Kurucusu ve Hükümdarları
Büyük Selçuklu Devletini Oğuz Türkleri kurmuştur. Oğuz Türkleri Osmanlıyı da kuran Türk boyudur. Büyük Selçuklu Devletini kuran boy Oğuzların Uçoklara bağlı Kınık Boyu’dur.
10. yüzyıl dolaylarında Seyhun Nehri ile Hazar denizi arasında Oğuzlar yaşamış ve Burada Oğuz Yabgu devletini kurmuşlardır. Devletin komutanlarından biri olan Selçuk Bey hükümdar ile anlaşamamış ve oradan ayrılarak Cend şehrine geçip yerleşmiştir. Burada Selçuk Bey Müslüman olmuştur. Müslüman olan Oğuzlara Türkmen denmeye başlanmıştır.
Müslümanlaşan birçok Türk boyu Selçuk Bey’e bağlılığını açıklamıştır. Ancak Selçuk Bey devletleşemeden ölmüştür. Tuğrul Bey Devleti kurmuş ve kardeşi komutan Çağrı Bey’le birlikte devleti idare etmiştir.
Zamanla birçok Türk boyu Selçuk Bey’in çevresinde toplanmış ve böylece Selçuk Bey’in otoritesi ve siyasi gücü artmıştır.
Devlet, adını, tam bir devlet örgütü kurmadan ölen Selçuk Bey’den almıştır. Devletin gerçek kurucusu Tuğrul ve Çağrı Bey’dir.
Tuğrul ve Çağrı Bey’ler Selçuk Bey’in torunlarıdır. Babalarının ismi Mikail’dir. Selçuk Bey’den sonra başa oğlu Arslan Yabgu geçmiştir ancak o da Gazgeli Mahmut tarafından hapsedilmiştir.
Tuğrul Bey Devri (1037 – 1063)
Arslan Yabgu’nun ölümünden sonra devlet boy idaresi yeğeni Tuğrul Bey’in eline geçmiştir. Tuğrul Bey’in kardeşi Çağrı Bey ise yardımcı ve komutan olarak görev yapmaya başlamıştır.
Tuğrul Bey döneminde başarılı bir yönetim sergilenmiş ve hem Anadolu tarafına hem de Gaznelilere çeşitli seferler düzenlenmiştir.
Doğudan gelen göçlerle nüfus artmakta ve topraklar yetmemektedir. Bunun üzerine Selçuklular Horasan’a doğru ilerleyip burayı da kontrol altına aldılar. Nişabur’u eline geçirip kendine merkez yapan Tuğrul Bey 1038 yılında adına hutbe okutmuş ve para bastırmıştır. Böylece Selçukiler devleti kurulmuştur.
Dandanakan Savaşı (1040)
Gazneli sultanı Sultan Mesud Horosan’ın ele geçirilmesine kızmış ve Selçuklulara saldırmıştır. Bu savaşı Selçuklular kazanmıştır.
Sonuç olarak;
- Horasan Selçukluların egemenliğine girdi.
- Selçuklular güçlü bir devlet olarak kendilerini kabul ettir.
- Selçukluların İslam aleminde egemenliği arttı.
- Gazneliler zayıflayarak yıkılma sürecine girdi.
Pasinler Savaşı (1048)
Anadolu’ya sürekli akın düzenleyen Selçukluları durmak isteyen Bizanslılar Gürcülerden de destek alarak Pasinler Ovasına kadar geldiler. Selçuklular ovada yapılan savaşı kazandı ve Gürcülerin kralı Liparit’i de esir aldı.
Sonuçta;
- Anadolu’ya doğru yapılan akınlar arttı.
- Bizans Gürcü kral için fidye vermek istedi ancak Tuğrul Bey fidye vermeden kralı bıraktı.
- Tuğrul Bey’in bu hareketine karşılık Bizans da İstanbul’da bulunan camiyi ibadete açmış ve Tuğrul Bey adına hutbe okumaya razı gelmiştir.
Bizans ile yapılan ilk savaşın kazanılması açısından Pasinler önemli bir savaştır.
Bağdat’a Sefer Düzenlenmesi
Tuğrul Bey İslam dünyasındaki egemenliğini arttırıyordu. Ancak İslam halifeliği Abbasi ailesinde devam ediyordu. Büveyhoğulları ve Fatımiler Abbasi halifesine baskı kurmaktaydı. Bunun üzerine halife Tuğrul Bey’in yardımını istedi. 1055 yılında Bağdat’da giden Tuğrul Bey bu baskı ortamını düzeltti.
Horosan’da isyan çıkması üzerine Tuğrul Bey o tarafa sefere çıktı. Ancak Büveyhiler tekrar Bağdat’a girdi. Bunun üzerine 1057 yılında Tuğrul Bey Bağdat’a dönerek Büveyhileri yıktı ve halifeyi himaye altına aldı. Halife ise Tuğrul Bey’e iki kılıç vererek onu doğunun ve batının sultanı ilan etti. Bu aşamadan sonra İslam aleminin siyasi birliği Türklere geçmiştir.
Alp Arslan Dönemi (1060 – 1072)
Tuğrul Bey’in 1063 yılında vefat etmesiyle yerine yeğeni Alp Arslan geçti. Kars ve Ani kaleleri alındı ve buralar askeri üs olarak kullanılmaya başlandı. Bu süre içerisinde akıncılar Anadolu’ya seferler düzenlemeye devam ediyordu.
Malazgirt Meydan Savaşı (1071)
Bizans’ın Selçukluların yükselişine engel olmak ve Anadolu’nun güvenliğini sağlamak istemesi üzerine iki ordu Malazgirt’te karşı karşıya geldi. Sultan Alp Arslan Bizansı yendi.
Sonuç olarak;
- Bizans Türklerin Anadolu’ya girmesine engel olamayacak duruma düştü.
- Anadolu’ya yoğun Türk göçleri başladı.
- Bizans Türklere dur diyebilmek için Papayı yardıma çağırmış ve Haçlı Seferleri başlamıştır.
- Anadolu Türkleşmiş ve Anadolu’da birçok beylik kurulmuştur.
Melikşah Devri (1072 – 1092)
Bu devir parlak bir devirdir. Aynı zamanda bu devirde Büyük Selçuklulara paralel olarak Anadolu Selçuklu Devleti kurulmuştur.
Melikşah döneminde de yine fetihler yapılmış ve Anadolu Türkleşmiştir.
Melikşah’ın 1092 yılında ölmesi üzerine taht kavgaları başlamış ve devlet güç kaybetmiştir.
Büyük Selçuklularda Fetret Devri ve Yıkılış
Taht kavgaları 1092 – 1118 yılları arasında 26 yıl boyunca Büyük Selçukluları fetret devrine sokmuştur. Sultan Melihşah’ın oğulları arasında taht kavgaları uzun sürmüş ve devlet çeşitli parçalara bölünmüştür.
Horosan bölgesinde egemen olan Sultan Sencer (Ahmed Sencer) 1118 yılında biat almış ve devleti yeniden toparlamaya başlamıştır.
1114 yılında Karahitaylar ile Katvan Savaşı ile Selçuklular mağlup olmuş yıkılma sürecine girmiştir. Sencer daha sonra Oğuzlar’la girdiği mücadelede esir düşmüştür. Sencer kurtarılmış ancak 1157 yılında vefat etmiştir. Böylece devlet sone ermiştir.
Büyük Selçuklu Devletinin yıkılma nedenleri şöyle sıralanabilir:
- Taht kavgalarıyla ülkenin yıpranması ve zaman kaybetmesi
- Merkezi yönetimin yeterince güçlü olmaması
- Katvan Savaşında alınan ağır yenilgi.
- Batıni faaliyetlerin ülke geneline verdiği zarar
- Oğuzlarla yaşanan anlaşmazlıklar ve Oğuz Türklerinin ayaklanmaları
- Abbasi halifelerinin yeniden siyasi güç elde etmek istemesi