Evrim Teorisi
|Evrim teorisi son yıllardan en çok tartışılan teorilerden biridir. Yıllarca çürütülmek için karşıt tezler üretilmesine rağmen evrim teorisi kendini yenileyip geliştirerek varlığını sürdürmüştür.
Evrim Teorisi Nedir?
Biyolojik evrim birkaç nesil boyunca devralınan bir popülasyonda genetik değişim olarak tanımlanabilir. Bu değişiklikler çok büyük ölçüde farklılıklar yaratabilir. Ancak küçük farklar da olabilir. Evrimsel bir etkinliğin oluşabilmesi için oluşan değişikliğin genetik olarak diğer nesillere aktarılabilmesi gereklidir.
Genetik olarak diğer nesillere aktarıla genler değişime neden olur. Bu değişiklikler zaman içerisinde canlıların fiziksel ve biyolojik özelliklerini farklı hale getirir. İşte evrim teorisinin aslı budur. Popülasyon içerisinde gerçekleşen küçük çaplı değişiklikler mikro evrim olarak adlandırılır.
Biyolojik evrimde yaşamın temel kaynağının eski bir ortak bir atadan geldiği fikri kabul görür. Bu aynı zamanda makro evrim olarak adlandırılır.
Evrim Teorisi Ne Değildir?
Zaman içerisinde yaşanan değişim evrim teorisinin tanımı değildir. Evrim teorisi zaman içerisinde yaşanan değişimden çok daha karmaşık bir mekanizmayı kapsar.
Birçok organizma kilo kaybı ya da kazancı örneklerinde olduğu gibi zamanla küçük değişiklik yaşarlar.
Bu özelliklerin çoğu sonraki nesle aktarılabilir genetik değişiklikler değildir. Çünkü bu değişiklikler evrimsel açıdan bir şey ifade etmez.
Evrim Bir Teori Midir?
Evrim Charles Darwin’in ortaya attığı, bilimsel bir teoridir. Bir bilimsel teorinin doğal gözlem ve deneylere dayalı veriler içermesi gerekmektedir. Evrim teorisi bu açıdan teori sayılabilecek özelliklere haizdir. Bilimsel bir teori bir tahmin ya da belirli bir süreç hakkında bir varsayım olarak tanımlanır. Teorinin ortak anlamı budur. Buna karşılık, iyi bir bilimsel teori, test edilebilir yanlışlanabilir ve olgusal kanıtlarla olmalıdır. Bilimsel bir teori söz konusu olduğunda, mutlak bir kanıt olmak zorunda değildir.
Doğal Seleksiyon Nedir?
Doğal seleksiyon, biyolojik evrimsel değişimlerin gerçekleştiği bir süreçtir. Doğal seleksiyon popülasyonlar veya bireyler üzerinde gerçekleşir. Ortam koşullarının çeşitli nedenlerden dolayı zamanla değişmesiyle o ortama ayak uydurabilecek yetenekte olan canlılar hayatta kalır. Geri alanları elenerek yok olur. Zaten çeşitli mutasyon ve kalıtsal çeşitlilikten dolayı bir popülasyon içerisinden birçok farklı gen bulunmaktadır. Zayıf olanlar elenince güçlü olanlar kendi aralarında yeni bir gen kombinasyonu oluştururlar. Doğal seleksiyon yani doğal seçilim bu şekilde gerçekleşir. Evrim teorisi açısından doğal seleksiyon hayati önem taşır.
Genetik Varyasyonlu Bir Nüfus Nasıl Oluşuyor?
Genetik varyasyon yani çeşitlilik ağırlıklı olarak DNA mutasyonu, gen akışı (başka bir nüfus genlerin hareketi) ve cinsel üreme yoluyla gerçekleşir. Bu şekilde birçok gen karışımı ortaya çıkar.
Genetik varyasyonlarun genetik rekombinasyon yoluyla gerçekleşmesi için eşeyli üreme şarttır. Rekombinasyon mayoz sırasında oluşur ve tek bir kromozom üzerindeki allel yeni kombinasyonlar üretmek için bir yol sağlar. Mayoz bölünme bağımsız dağılım genlerin çok sayıda kombinasyonunu sağlar.
Eşeyli üreme var olan nüfusa olumlu gen kombinasyonları aşılamak ya da bir popülasyondan olumsuz gen kombinasyonlarını kaldırmak gibi işlevler de üstlenir.
Yaratılışa Karşı Biyolojik Evrim
Evrim teorisi bugüne kadar piyasaya sunulduğu andan itibaren tartışmalara neden oldu. Tartışma biyolojik evrimin ilahi yaratıcı ihtiyacına karşıt bir görüş olduğu üzerine ortaya çıkmıştır. Evrimcilerin büyük çoğunluğu aslında Tanrı’nın var olup olmadığı konusundan ziyade canlılık sürecinin nasıl işlediğini doğal yollarla açıklamaya çalışmaktadır. Ancak bunu yaparken evrimciler, bazı dini inançların bazı yönleriyle çelişmektedir. Örneğin, hayatın varlığı ve yaratılışı ile ilgili kutsal kitapların ve evrimin söylediği oldukça farklıdır.
Evrim ile yaratılış görüşlerinin çelişmediğini ileri sürenler de olmuştur. Zamanla bu görüşün de takipçileri artmaya başlamıştır. Son dönemlerde İslam dünyasında da birçok akademisyen evrim ile yaratılışın çelişmediğini ileri sürmüştür.
İnanç ve bilim meselelerinde mikro evrimden ziyade makro evrim sorun oluşturmaktadır. Çünkü bu görüş türlerin ayrı ayrı yaratılmasından çok birbirinden türediğini ileri sürer. Oysa mikro evrimin alanının dinlere karşı pek de bir durumu yoktur. Zaten din ve bilim dinamikleri farklı olan iki kavram olduğu için ayrı düşünülmesi gereken kavramlardır.