Su Kirliliğinin Nedenleri

Teknolojinin gelişmesiyle insanoğlunun doğa üzerindeki etkisi de büyümüştür. Bu etki faydaların yanında çeşitli zararlar da getirmiştir. İnsanın doğaya zararlar denince ilk akla gelen faktörlerden biri kirliliktir. Su kirliliği, hava kirliliği, toprak kirliliği gibi çevre sorunları gezegenimizi ve geleceğimizi tehdit etmektedir. Bu yazıda su kirliliğinin nedenleri üzerinde duracağız. Ancak öncesinde su kirliliği nedir bir tanım yapalım.

Su kütlesinin çeşitli açılardan kalitesini yitirmesine su kirliliği denir. Su kirliliğinin çeşitli nedenleri vardır. Ancak bu nedenlerin birçoğunda insan etkisi bulunmaktadır.

Su kirliliği hakkında bilgi sahibi olmak ve kirliliği önlemek için gücümüz ölçüsünde destek vermek bir insanlık görevidir. Temiz su yaşadığımız dünyanın en büyük güzelliklerinden biridir.

Su kirliliği sadece büyük sularda gerçekleşmez. Küçük su kütleleri de bundan etkilenir. Okyanuslar, denizler, göller, nehirler, dereler ve yer altı suları bu kirlilikten etkilenmektedir.

Su kirliliğinin nedenleri

İlgili yazı: Hava kirliliğinin nedenleri

Maddeler Halinde Su Kirliliğinin Nedenleri

Suyun yaşamımız için önemine ve su kirliliği nasıl önlenir konusuna girmeden önce su kirliliğinin nedenlerini maddeler halinde sıralayalım:

  • Aşırı artan nüfus
  • Hızlı ve kontrolsüz şehirleşme
  • Tüketimin artması
  • Endüstriyel atıklar
  • Madencilik faaliyetleri
  • Tarımsal sulama
  • Tarım ilaçları
  • Gübreleme faaliyetleri
  • Hava kirliliğinin etkileri
  • Sıvı veya katı atıkların sulara atılması
  • Topraktaki kirliliğinin sulara sızması
  • Aşırı fosil yakıt tüketimi
  • Suya karışan çeşitli sızıntılar
  • Radyoaktif atıklar
  • Açık sularda meydana gelen kazalar
  • Asit yağmurları
  • Volkanik hareketler
  • Fazla ve yoğun su kullanımı

Yukarıda maddeler halinde saydığımız bütün ve nedenlerin birçok alt başlığı da bulunmaktadır. Su kirliliğinin nedenleri iyi bilinirse çözümleri de bu nedenleri düzelterek gerçekleştirilecektir.

Su kirliliğinin nedenleri ile birlikte etkilerini de bilmek gerekir. Aksi taktirde su kirliliği ile ilgili gerekli önlemleri almak için yeterince motivasyon oluşmaz.

Su Kirliliğinin Etkileri

Suyun kirlenmesi sadece doğayı daha çirkin hale getirmekle kalmaz. Doğanın bir parçası olan insan bundan ciddi bir şekilde etkilenir. Yani su kirliliğini önlemek sadece doğayı değil, kendimizi de korumak manasına gelmektedir.

Su kirliliğinin etkileri maddeler halinde şöyle sıralanabilir:

  • Suyun kirlenmesi temiz içme suyunu azaltmaktadır. Artan nüfus için bu çok büyük bir sorun oluşturmaktadır.
  • Kirli sulardan hayvanlara ve insanlara çeşitli hastalıklar bulaşmaktadır. İshal ve kolera bunların başında gelir. Ayrıca kirli su kanser gibi çeşitli ciddi hastalıklara da neden olur.
  • Besinler tarım yoluyla üretildiği için kirli su kirli besin demektir. Bu açıdan da insanların beslenmeleri risk altındadır.
  • Toprağa sızan kirli su toprağı da kirletmektedir.
  • Kirli sular birçok balığın yok olmasına neden olmaktadır. Sular kirlendikçe insanlar için balık tüketmek de zorlaşacaktır. Ayrıca sulardaki kirlilik balıklara da geçmektedir.
  • Sular kirlendiğinde endüstri için su kaynağı bulmak daha zor hale gelecektir. Bu da yaşamımızı etkileyecektir.
  • Su kirliliği çevre kirliliğinin bir parçası olduğu için gezegenimizin geleceğini de tehdit etmektedir.

İçme suyunun azalması çok büyük bir sorundur. Bugün dünyada 2 milyar civarında insanın temiz içme suyuna erişemediği bilinmektedir.

Vücudumuzun büyük bir bölümü sudan oluşmaktadır. Bu durum diğer canlı türlerinde de böyledir. Durum böyle olunca canlılığı sudan bağımsız düşünme mümkün değildir. Su sorunu yaşam sorunu demektir.

Su Kirliliği Nasıl Önlenir?

Yukarıda su kirliliği nedenleri ve etkileri üzerinde durduk. Biraz da çözümler üzerinde konuşalım. Çünkü felaket düzeye gelen bu çevre kirliliği problemi için küçük ve büyük ölçekte yapılabilecek birçok şey bulunmaktadır.

Su kirliliği için alınacak önlemleri bireysel ve toplumsal olarak sınıflandırabiliriz. Emin olun bireysel olarak da yapabileceğimiz birçok şey bulunmaktadır.

Bireysel Açıdan Su Kirliliği Önlemleri

Bireysel olarak su kirliliğini önlemede ilk adımımız kirletmemektir. Suyu kirletmemek en büyük çözümdür. Başkalarının kirliliklerini engellemekten önce kendimiz su kirleten olmamalıyız.

Su kirliliğini önlemek için alınabilecek bireysel önlemler şöyle sıralanabilir:

  • Daha az suyun insan kullanımına girmesi önemlidir. Bu nedenle su asla israf edilmemelidir. Verimli kullanılmalıdır.
  • Mutfakta gıda için kullanılan yağların atıkları lavabolardan dökülmemelidir.
  • Temizleyici kullanımı dikkatli yapılmalı, suya en az zarar veren deterjanlar tercih edilmelidir.
  • Denizlere, göllere ve diğer su kaynaklarına çöp atılmamalıdır.
  • Çöplerde geri dönüşüm esas alınmalı, kimyasal atıklar rastgele doğaya atılmamalıdır.
  • Her türlü çevre kirliliğinin bir yerde su kirliliğini de beraberinde getireceği unutulmamalıdır.
  • Su kaynaklarının kenarlarına yerleşim yapılmamalıdır.
  • Tarımda gübre ve ilaç kullanıma dikkat edilmeli, daha çok organik yöntemler kullanılmalıdır.
  • Gıda israfından kaçınılmalıdır. Gıda üretimi su tüketimini gerektirmektedir.
  • Suya karşı hassasiyet bizden sonra gelen nesillere aşılanmalıdır.

Bireysel olarak yukarıda yazılanları yapsak dahi kendi adımıza su temizliğine ciddi bir katkı sağlarız. Genel olarak israftan kaçınmak ve çevremizi temiz tutmak bir alışkanlık haline gelmelidir.

Toplumsal Açıdan Su Kirliliği Önlemleri

Bazı çalışmalara bireysel olarak güç yetiremeyiz. Bu durumda devletler ve sivil toplum kuruluşları devreye girmelidir. Aslına bakarsanız devletler ve kuruluşlar da insanlardan oluştuğu için her şey temelde insan bilincine ve duyarlılığına bağlı olmaktadır.

Su kirliliğini önlemek için gereken toplum önlemler şöyle sıralanabilir:

  • Sanayi kuruluşlarının suları kirletilmesine izin verilmemelidir.
  • Çevre kirletmenin caydırıcı cezaları olmalı ve bu konuda denetim yapılmalıdır.
  • Çöpleri geri dönüştürme çalışmaları etkin bir şekilde yapılmalıdır.
  • Tarımda kullanılan gübre ve ilaçlar denetlenmelidir.
  • İnsan nüfusu doğal kaynaklara göre planlayan nüfus politikaları geliştirilmelidir.
  • Çevre duyarlılığı için bilinçlendirme programları uygulanmalıdır.
  • Su arıtma tesislerinin sayısı ve niteliği arttırılmalı, daha yüksek oranda su arıtımı yapılmalıdır.
  • İçilebilir su kaynaklarının çevresi yerleşime açılmamalıdır.
  • Su ıslahı projelerine destek verilmelidir.
  • Suyun temiz kalması için uluslararası sözleşmeler imzalanmalıdır.
  • Çevre için mücadele eden sivil kuruluşların sayıları ve imkanları arttırılmalıdır.

Günümüzde Birleşmiş Milletler öncülüğünde imzalanan çeşitli sözleşmeler ile su kirliliği önlenmeye çalışılmaktadır. 1982 yılında imzalanan Deniz Kanunu bunlardan biridir. Ayrıca Avrupa Birliği ülkelerinin taraf olduğu çeşitli uluslararası sözleşmeler de bulunmaktadır.

Devletler vatandaşların talepleri doğrultusunda politika geliştirirler. Eğer vatandaş olarak birlik olup temiz çevre istersek çevrenin temiz tutulması için daha fazla kaynak kullanımı teşvik edilir. Biz bunu önemsemeyip başka şeyleri öncelersek elbette bunun sonuçları bize de yansıyacaktır.

Yorum YAZIN

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

five × four =