Zitvatorok Antlaşmasının Önemi
|1606 yılında imzalanan Zitvatorok Antlaşması Osmanlı tarihi açısından bir dönüm noktası olmuştur. Bu nedenle bu antlaşmanın üzerinde dikkatlice durmak gerekir. Daha önce Zitvatorok ve Ferhat Paşa antlaşmasının önemi adlı yazıda bu iki antlaşmanın önemine değinmiştik. Bu yazıda kısaca 1606 Zitvatorok Antlaşması önemi ve maddeleri üzerinde duracağız.
Zitvatorok Antlaşmasının önemi Osmanlı Devleti’nin bu antlaşma ile Avrupa üzerindeki büyük gücünü kaybetmesinden ileri gelmektedir. 1533 İstanbul Antlaşması ile elde edilen “Avusturya kralı Osmanlı sadrazamına denktir” kuralı bu antlaşma ile yitirilmiştir. Osmanlı Devletinin Avrupa’da ilerleyişi durmuştur.
Zitvatorok Antlaşması Maddeleri
Savaştan yorulan iki devlet (Osmanlı ve Avusturya) 11 Kasım 1606 tarihinde antlaşma yoluna gitmiştir. Antlaşmanın maddeleri şu şekildedir:
- Eğri, Estergon, Kanije kaleleri Osmanlı kontrolüne bırakılacaktır.
- Rop ve Koman kaleleri Avusturya’ya bırakılacaktır.
- Avusturya tek seferlik 200.000 altın savaş tazminatı ödeyecektir.
- Osmanlı padişahı Avusturya İmparatoruna karşı Roma İmparatoru unvanını kullanacak ve her 3 yılda bir iki imparator arasında karşılıklı hediyeleşme olacaktır.
- Avusturya artık Macar toprakları için yıllık 30.000 altın ödemeyecektir.
Antlaşmaya bakıldığı zaman aslında Osmanlı Devleti hala avantajlı konumdadır. Ancak Osmanlı devletinin vergi gelirinin düşmesi, Avusturya’nın siyasi olarak güçlenmesi gibi durumlar Osmanlı Devleti’ne zarar verecektir. Bu tarihten sonra adım adım Osmanlı Devletinin Avrupa’dan geri çekilmesi söz konusu olacaktır.
Zitvatorok Antlaşması Nedenleri ve Sonuçları
Avusturya Devleti Kanuni Sultan Süleyman Döneminde Osmanlı Devletine karşı hezimete uğramış ve 1533 İstanbul Antlaşmasıyla senelik vergi ödemeyi kabul etmiştir. Ancak Avusturya’nın zamanla güçlenmesi üzerine bu vergileri aksatması söz konusu olmuştur. Ayrıca bazı sınır anlaşmazlıkları da yaşanmıştır.
Bunun üzerine sefere gönderilen Osmanlı orduları ilk yıllarda başarı gösteremedi. Uzun süren savaşla birlikte her iki ordu da yıprandı. II. Selim ve III. Murat ordu başında sefere çıkmamıştı. Askere moral olması bakımından III. Mehmet ordunun başına sefere çıktı.
Bunun üzerine 1596 Haçova savaşında Osmanlı zafer kazandı. Savaşın ilk döneminde kaybedilen kaleler de geri alındı. Osmanlı Devleti yeninden bölgeyi kontrol altına alıyor ve isyan eden beyleri yeniden devlete bağlıyordu. Ancak doğuda İran tehlikesi ve iç isyanlar sonucunda zor durumdaki Avusturya’nın barış teklifini Osmanlı Devleti kabul etti.
Osmanlı devleti bu savaşla istediklerini kısmen almıştır. Ancak Avusturya ve genel olarak da batı karşısındaki üstünlüğünü yitirdiği için bu savaş tarihimizde olumsuz bir dönüm noktası olmuştur.
Zitvatorok ve İstanbul Antlaşmasının Karşılaştırılması
Konunun iyi olarak anlaşılması için son olarak 1533 İstanbul ve 1606 Zitvatorok Antlaşmalarını karşılaştırmak gerekir. Aradan geçen 73 yılında batı tarafı güçlenmiş ve Osmanlı’da çeşitli sıkıntılar baş göstermeye başlamıştır.
1533 İstanbul Antlaşması ile Avusturya kralı Osmanlı sadrazamına denk iken Zitvatorok Antlaşmasıyla Avusturya kralı Osmanlı imparatoruna denk görülmüştür. Ayrıca İstanbul Antlaşmasıyla Avusturya’ya getirilen vergi yükümlülüğü kaldırılmıştır.
İki antlaşmadan ilki Osmanlı’nın batı üzerindeki egemenliğini vurgularken ikincisi ise Osmanlı’nın batıya denk görüldüğünü ortaya koymuştur. Bu süreçten sonra yavaş yavaş Osmanlı Devleti gerileyecektir.