Dolmabahçe Sarayını Kim Yaptırdı?

Osmanlı Devletinden bize sayısız mimari eser kalmıştır. Bu eserlerin belki de en görkemlileri devletin son dönemlerinde yapılan saraylardır. Bugün bile tarihi açıdan tartışmalara neden olan bu saraylardan biri Dolmabahçe Sarayıdır. Bu yazıda Dolmabahçe Sarayını kim yaptırdı, ne zaman yapıldı ve mimarı kimdir gibi sorulara yanıt vereceğiz.

Dolmabahçe Sarayı Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılmıştır. İnşaatı 1843 – 1856 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Mimarları Ermeni kökenli olan Garabet Amira Balyan ve onun Nigoğos Balyan’dır. Mimarı tarzı Avrupa’daki birkaç tarzın karışımıdır.

Sultan Abdülmecit Osmanlı tahtının 31. padişahıdır. 1839 – 1861 yılları arasında tahtta kalmıştır.

Dolmabahçe sarayını kim yaptırdı

Dolmabahçe Sarayı Nerededir?

Dolma bahçe sarayı kim tarafından yapılmıştır öğrendik. Şimdi de bilmeyenler için yeri hakkında bilgi verelim. Saray İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde deniz kenarında bulunmaktadır. Deniz manzaralı ve oldukça lüks bir saraydır.

Dolmabahçe Sarayının konum bilgilerini aşağıda bulabilirsiniz.

Müze kartınız varsa bu sarayı kart ile giriş yaparak gezebilirsiniz. Ayrıca Dolmabahçe sarayı giriş ücretini ödeyerek de gezme şansına sahipsiniz. Topkapı Sarayı kadar tarihi eser barındırmasa da çok güzel bir saray olduğu için bu tarihi yapıyı mutlaka gezmenizi öneririz.

Dolmabahçe İsmi Nereden Geliyor?

Dolmabahçe Sarayının ismi de merak konusudur. Aslında sarayın yapıldığı alanda daha önce bir koy bulunmaktaydı. Kaptan-ı Derya başkent İstanbul’a geldiğinde de bu koya donanmayı bırakırdı. Epey işlek olan bu koy 17. asırda bir bataklık haline geldi. Çözüm olarak koy dolduruldu.

Koy doldurulduktan sonra padişahların dinlenmesi için üzerine güzel bir hasbahçe yapıldı. Bu hasbahçe doldurularak elde edildiği için adına dolmabahçe dendi. Zamanla daha sonraki padişahlar döneminde bu bahçeye çeşitli köşkler eklendi. Böylece Beşiktaş Sahil Sarayı denilen yapı kuruldu.

Sahil sarayının ahşap olması nedeniyle 1843 yılında bu saray kalıntıları yıkıldı. Yerine 19. yüzyıl ortalarında yeni saray yapıldı. İlkin bu saraya Beşiktaş Saray-ı Hümayunu dendi. Ancak zamanla Dolmabahçe adı daha yaygın kullanılmaya başlandı. Böylece sarayın adı da Dolmabahçe Sarayı oldu.

Dolmabahçe Sarayının Özellikleri

Dolmabahçe sarayı yukarıda da belirttiğimiz gibi özel bir saraydır. Epey geniş olan bu saray 110 bin m2 civarında bir alana kurulmuştur. Bu da 110 dönüm arazi demektir. Boğazın dibinde ve en güzel yerinde bu kadar büyük bir arazi tek başına çok değerlidir.

Dolmabahçe Sarayı resmi görüldüğünde veya dışarıdan bakıldığında dahi görkemli yapısı hayranlık uyandırmaktadır. Ancak Dolmabahçe Sarayı içi de oldukça güzeldir.

Dolmabahçe sarayı içi

Dolmabahçe sarayı mimarisine bakıldığı zaman Avrupa’nın her anlamda örnek alındığı görülebilir. Fransızların Barok, İngilizlerin Neo Klasik ve Alman Rokoko tarzının birleşiminden oluşan bir mimari yapısı vardır. Doğu mimarisinin özelliklerini göstermez.

Dolmabahçe Sarayı Ne Amaçla Yapılmıştır?

Sarayın yapıldığı yıllarda Osmanlı Devleti mali olarak bolluk içinde değildir. Durum böyle olunca bu saray ne amaçla yapılmıştır sorusu da gündeme gelmektedir.

Sultan Abdülmecid babası II. Mahmud tarafından batı tarzında yetiştirilmiştir. Tahta geçer geçmez bu sarayın yapılmasıyla ilgili işlemlere başlayan padişahın ana niyetinin Avrupalılaşma olduğu düşünülmektedir. Mimari yapısı Topkapı Sarayından tamamen farklı olan bu sarayla birlikte Sultan Abdülmecid batılı bir padişah olduğu izlenimini vermek istemiştir.

Yapılmadan önce bir süre Yıldız Köşküne taşınan padişahın emriyle 1843 yılında başlayan inşa faaliyetleri 1856 yılında sona ermiştir. Sultan Abdülmecid erken yaşta öldüğü için bu sarayı çok uzun süre de kullanamamıştır.

Dolmabahçe Sarayının Bölümleri

Dolmabahçe çok büyük bir saraydır. Epey geniş bir alana kurulmuş ve neredeyse her şey düşünülmüştür.

600 metre uzunluğunda mermer bir rıhtım üzerine inşa edilen sarayın 285 odası bulunmaktadır. Ayrıca 44 salon ve 6 adet hamam bulunmaktadır. Saray genel olarak 3 bölümden oluşmuştur. Bunlar Mâbeyn-i Hümayun, Müayede Salonu ve Harem Dairesi şeklindedir.

Sarayın yapımında Avrupa tarzı örnek alınmış olsa dahi harem kısmı yine de ayrılmıştır. Ancak haremle diğer bölümler arasındaki keskin ayrım daha yumuşak hale gelmiştir.

Ana yapının dışında Veliaht Dairesi, Mefruşat ve Muhafızlar Dairesi, Hareket Köşkleri, Camlı Köşk gibi bölümler bulunmaktadır. Ayrıca bazı ek küçük bölümler de vardır.

Sarayın karadan girilen 2 ana kapısı vardır. Bunlar Hazine Kapısı ve Saltanat (Merasim) Kapısı şeklindedir. Ayrıca 7 tane yan kapı da bulunmaktadır. Deniz kısmında ise 5 kapı bulunmaktadır.

Sultan II. Abdülhamid döneminde saraya Saat Kulesi ve Veliahd Dairesi eklenmiştir. Ayrıca arka bahçeye de Hareket Köşkleri eklenmiştir. Sultan V. Mehmed (Reşad) döneminde ise saraya elektrik ve kalorifer tesisatı döşenmiştir.

Sarayda Cumhurbaşkanı olarak Atatürk’ün kullandığı yatak ve çalışma odası bulunmaktadır. Atatürk’ün hastalığında son günlerini burada geçirdiğini biliyoruz. 1926 – 1984 yılları arasında protokole ve kısmen ziyarete açık olan bu saray 1984’ten sonra müze olarak faaliyet göstermeye başlamıştır.

Yorum YAZIN

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

three × 3 =