Tanzimat Fermanı Hangi Fikir Akımının Etkisiyle Yayınlanmıştır?
|Osmanlı Devletinin son dönemleri çalkantılı dönemlerdir. Devlet ayakta kalmak için çeşitli faaliyetlere girişmiş ve önemli yeniliklere imza atmıştır. Bu yeniliklerden biri de Tanzimat Fermanı denilen bildiridir. Gülhane parkında 3 Kasım 1839 tarihinde ilan edilen bu ferman önemli kararlar içermektedir.
Bu yazıda Tanzimat fermanı hangi fikir akımının etkisiyle yayınlanmıştır konusu üzerinde duracağız. Bu fikir akımını ortaya çıkaran koşullara da değineceğiz.
Tanzimat Fermanı Osmanlıcılık, batıcılık ve batılaşma fikir akımının etkisiyle yayımlanmıştır. Fermanda yer alan maddeler batılı devletlere benzer bir devlet düzeninden bahsetmektedir. Amaç ise herkesi Osmanlı çatısı altında bir arada tutmaktır.
Tanzimat Fermanın Nedenleri
Tanzimat Fermanının yayımlandığı dönemde devletin batı karşısında geri kaldığı artık herkes tarafından kabul edilen bir gerçekti. Devlet kurumları çökmüş, askeri başarısızlıkların yanında ekonomik istikrarsızlık ve iç karışıklıklar hakimdi.
Bütün bu sorunları gidermek ve yeni bir çıkış yolu bulmak gerekirdi. O dönemde güçlü batılı devletleri inceleyen ve buna hayran olan Osmanlı aydınları Osmanlı Devlet düzeninde de batı tarzı köklü yeniliklerin olmasını istiyordu. Çünkü daha önceki yenilikler askeri yeniliklerdi ve devletin temelini esas almıyordu.
İşte bu amaçla devlet ileri gelenleri Tanzimat Fermanının ilan edilmesine karar verdi. Padişahın da razı olmasıyla devlet ve vatandaş ilişkilerini ele alan ferman yayınlandı.
Tanzimat Fermanın İçeriği
Tanzimat Fermanın bütün maddelerine girmeden genel olarak içeriğinden bahsedelim. Özetle din ve ırk ayrımı yapmadan herkesin can ve mal güvenliğinin korunacağı belirtilmiştir.
Vatandaşlar arasında adaletin sağlanması için mal ve mülkiyet hakları tanımlanmıştır. Ayrıca vergi adaleti, devletin vatandaşlarına karşı olan sorumlulukları gibi konularda da dönüşümler gerçekleşmiştir.
Tanzimat Fermanı Osmanlıdaki demokratikleşme hareketleri içerisinde çok önemli bir yere sahiptir.
Tanzimat Fermanıyla hedeflenenlerden biri de devlet ile Osmanlı vatandaşları arasında barış köprüsü kurmak ve insanları devletine sadık hale getirmekti. Çünkü çok uluslu Osmanlı Devletinin ayakta kalmasının yegane yolu vatandaşların devlete bağlı olmasıdır.
Tanzimat Fermanında ayrıca iyice yıpranan devlet düzenin onarılacağı, adam kayırmacılığa son verileceği, rüşvetin cezalandırılacağı, padişahın dahi bazı kural ve kaidelere bağlı kalmak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Tanzimat ve Demokrasi
Türkiye Cumhuriyetin ilanından sonra demokrasiyle kademeli olarak tanışmıştır. Ancak demokratikleşme hareketleri ve batılılaşma Osmanlı Devletinde çok önceleri başlamıştır. Örneğin 1808 yılında imzalanan Sened-i İttifak ile padişaha çeşitli sorumluluklar yüklenmiştir.
Daha sonraki süreçte Tanzimat Fermanı ve Islahat Fermanı ile batılılaşma ve bunun sonucu olarak demokratikleşme de kademeli olarak gerçekleşmiştir. Meşrutiyetin ilanıyla meclis açılmış ve daha Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan meclisli bir yönetim şeklinde geçilmiştir.
Tanzimat Fermanı bize gösteriyor ki batının güçlü olması ve batıda ortaya çıkan fikirlerin hızlı yükseliği Osmanlıda dahi durdurulamamış ve tabii olarak zamanla benimsenmiştir.