17. Yüzyılda Osmanlı Venedik İlişkileri
|Osmanlı Devletinin Akdeniz’de varlık göstermesiyle, Akdeniz’de köklü bir deniz devleti olan Venediklerle ilişkiler de başlamıştır. Bu yazıda 17. yüzyılda Osmanlı Vedenik ilişkileri üzerinde kısaca durmaya çalışacağız.
17. yüzyılda ise iki devlet arasında Girit Adası sorunların temeli olmuştur.
Girit Kuşatması (1645 – 1669)
17. Yy geldiği zaman Osmanlı Devleti artık Egedeki adaların önemli bir kısmını hakimiyet altına almıştı. Rodos ve Kıbrıs adaları Akdeniz’in büyük adaları olarak Osmanlıların eline geçmişti. Bu adalardan çekilen Venedikliler de Girit başta olmak üzere çeşitli adalara geri çekilmişti.
Girit’te bulunan korsanların Osmanlı gemilerine zarar vermesi, Girit’in Osmanlı topraklarına yakın ve askeri açıdan önemli bir strateji noktası olması Girit’in alınmasını önemli hale getirmiştir.
Sultan I. İbrahim zamanında adanın kuşatılması başladı. Ancak adanın fethedilmesi oğlu IV. Mehmet zamanında tamamlanmıştır. Fetih 1645 ve 1669 yılları arasında 24 yıl sürmüştür.
Adanın alınmasıyla Osmanlı’nın Akdeniz ve Ege hakimiyeti güçlendi. Ancak adanın bu kadar uzun sürede alınması Osmanlı donanmasının eski gücünde olmadığını göstermektedir. Bu da donanmaya verilen önemin azaldığını göstermektedir.
Venedik Saldırıları
Venedik kuşatmasına aralıklarla devam edebilmiştir. Çünkü Venedik denizcileri Osmanlıların çeşitli adalarına sürekli saldırılar düzenlenmiştir. Aynı zamanda batılı devletlerle ittifak yaparak Osmanlı’ya karşı faaliyetler bulunmuştur.
Bu saldırıların en önemlisi 1656 yılında düzenlenen İstanbul saldırısıdır. Venediklikler rüzgarın da avantajını kullanarak Osmanlı donanmasının üzerine top atışı yapmıştır. Toparlanmaya fırsat verilmemesiyle birlikte Osmanlı donanması büyük kayıplar vermiştir. Birçok gemi Venedikliler tarafından ele geçirilmiş ve askerler de rehin düşmüştür.
Venediklilerin Osmanlıya saldırmasındaki nedenlerden biri de Osmanlı Devletinin uğraştığı isyan hareketleridir. Çeşitli kaynaklardan isyanları ve Osmanlı maliyesinin zor durumda olduğunu öğrenen Venedikliler bu saldırılarla devleti yıldırmayı ve barışa ikna etmeyi planlıyorlardı.
Ancak Osmanlı ordusu tekrar gemiler inşa ederek denize indirmiştir. Bu şekilde Girit adasında bulunan kalelerin kuşatmaları devam etmiş ve ada fethedilmiştir. Bu şekilde devlet büyük maliyetlere katlansa da adanın fethinin başarılı olması Akdeniz güvenliğini sağlamıştır.