17. YY Osmanlı Avusturya İlişkileri

17. yüzyılda Osmanlı’nın batıyla ilişkisi Avusturya ve Lehistan üzerinden olmuştur. Ayrıca doğuda İran, kuzeyde Rusya ve Akdeniz’de Venedik ile mücadelelere girilmiştir. 17. yy Osmanlı Avusturya ilişkileri önemli bir konudur. Çünkü bu ilişkiler üzerinden Osmanlı’nın Duraklamasını ve gidişatını da takip etmek mümkündür.

Osmanlı Avusturya ilişkileri Kanuni Sultan Süleyman Döneminde başlamıştır. Mohaç Meydan Savaşında Macaristan’ın büyük bir kısmının ele geçirilmesi iki devleti daha da rakip hale getirmiştir.

Avusturya’nın Budin’i işgal etmesi üzerinde Sultan Süleyman 27 Eylül 1529 – 16 Ekim 1529 tarihleri arasında I. Viyana Kuşatmasında bulunmuş ancak kuşatma başarılı olamadan kısa sürede kaldırılmıştır. Daha sonra da devam eden Alman seferi üzerinde Avusturya barış istemiş ve 22 Temmuz 1533 tarihinde İstanbul Antlaşması imzalanmıştır.

1533 İstanbul Antlaşmasına göre Avusturya Arşidükü Osmanlı sadrazamına denk görülmüştür. Yine Avusturya’nın Osmanlılara 30.000 duka altın vermeyi kabul etmesiyle iki devlet arasında barış sağlanmıştır.

17. yy Osmanlı Avusturya ilişkileri

17. Yüzyıl Osmanlı – Avusturya Savaşları

Kanuni döneminde sağlanan barış sınırlarda başlayan ufak çatışmalarla bozulmuş ve 1593 yılında tekrar savaşa dönüşmüştür.

1593 – 1606 Osmanlı Avusturya Savaşları

Osmanlı ile Avusturya arasında 1593’te başlayan savaşta Erdel, Eflak ve Boğdan beyleri Avusturya tarafını tutmuştur. Sultan Süleyman’dan sonra ilk kez Sultan III. Mehmet ordunun başında sefere çıkmıştır. 1596 yılında Haçova Meydan Savaşı gerçekleştirilmiş ve Avusturya ordusuna ağır bir mağlubiyet yaşatılmıştır. 1600 yılında Kanije kalesi Osmanlılara geçmiştir.

Bu savaşlarda Osmanlı savaş teknolojisinin artık eskisi gibi ileride olmadığı anlaşılmıştır. Savaşlar uzun sürmüş ve Avusturya ordusu da hafif ateşli silahlar kullanmıştır.

Osmanlıda Celali isyanlarının devam etmesinden dolayı ordu Avusturya ile savaşı daha fazla ileri götürememiş ve barış teklifini kabul etmiştir. Taraflar arasında 11 Kasım 1606 tarihinde Zitvatorok Antlaşması kabul edilmiştir.

Zitvatorok Antlaşmasına göre:

  • Artık Avusturya Arşidükü ile Osmanlı padişahı protokol açısından eşittir.
  • Avusturya artık vergi vermeyecek ancak bir kereye özgü savaş tazminatı ödeyecektir.
  • Eğri, Kanije ve Estergon kaleleri Osmanlı Devletine bırakılmıştır.
Zitvatorok Antlaşması Osmanlı lehine bir antlaşma olsa dahi 1533 İstanbul Antlaşmasıyla elde edilen Osmanlı’nın Avusturya’ya karşı siyasi ve askeri üstünlüğü 73 yıl sonra sona ermiştir.

1662 – 1664 Osmanlı Avusturya Savaşları

Avusturya’nın Erdel Beyliğinin iç işlerine karışması ve Erde Beyi Rakoçi’nin isyan ederek Avusturya’ya sığınması üzerine 56 yıllık barış bozulmuş ve savaşlar tekrar başlamıştır.

Sadrazam Fazıl Ahmet Paşa Avusturya seferine çıkmış ve Avusturya’yı mağlup etmiştir. Uyvar Kalesi de ele geçirilmiştir.

10 Ağustos 1664 tarihinde Vasvar Antlaşması ile barış sağlanmıştır. Buna göre Uyvar ve Neograt kaleleri Osmanlılarda kalmıştır. Avusturya savaş tazminatı ödemiştir. Ayrıca Erdel’in Osmanlı egemenliğinde olacağı ve Avusturya tarafından iç işlerine karışılmayacağı da kabul edilmiştir.

Bu Antlaşmayla Osmanlı Devleti son kez Avusturya’dan tazminat ve toprak almıştır.

II. Viyana Kuşatması ve Osmanlı’ya Karşı Avrupa İttifakı

Avusturya yine Macaristan’da etkinlik arttırmak istemiş ve orada Katolik Mezhebini yaymaya çalışmıştır. Bu durum Macaristan’ın tepkisine yol açmış ve Macar lider Tökeli İmre Osmanlı Devletinin yardımını istemiştir. Osmanlı bunun üzerine Tökeli İmre’yi Macaristan’ın kralı olarak ilan etmiş ve 1683 yılında büyük bir sefere çıkmıştır.

Savaşın başlangıcında belirlenen ilk hedef Yanıkkale’nin elde edilmesiydi. Ancak Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, komutanların bunu doğru bulmamasına rağmen doğrudan Viyana üzerine yürümeye karar vermiştir.

Temmuz ayı ortalarında Viyana kuşatıldı ve şehrin yiyecek sıkıntısı çekip teslim olması beklendi. Osmanlı ordusunun bir türlü istenilen başarıyı gösterememesi üzerinde Avusturya’ya Avrupalı devletler yardımlar gönderdi. Lehistan ve Alman güçleri Viyana’yı kurtarmak amacıyla ordular gönderiler.

Eylül 1683 tarihinde Osmanlı ordusu iki ateş arasında kalıp büyük kayıplar verdi ve geri çekilmeye başladı. Bu geri çekiliş aslında Avrupa’dan da geri çekiliş olarak görülebilir. Çünkü artık Osmanlı’nın Avrupa’da etkili olamayacağı görüşü güçlendi.

Papa devreye girerek Osmanlı Devletine karşı Kutsal İttifak adını verdiği bir Hristiyan dayanışması kurdu. Avusturya, Lehistan, Venedik, Malta ve Rusya’nın kurduğu bu ittifakla Osmanlı Devleti 16 yıl mücadele etmek zorunda kaldı.

İngiltere ve Hollanda’nın araya girmesi sonucu 1699 ile yılında Avusturya, Venedik ve Lehistan’la Karlofça Antlaşması imzalanmıştır. Yine 1700 yılında Rusya ile İstanbul Antlaşması imzalanmıştır.

Karlofça Antlaşmasına göre

  • Banat yaylası ve Temeşvar dışında kalan bütün Macaristan ve Erdel Avusturya’ya bırakıldı.
  • Dalmaçya kıyıları ve Mora Yarımadası Venedik egemenliğine bırakıldı.
  • Podolya ve Ukrayna Lehistan’ın oldu.

Rusya ile Karlofça’da ateşkes yapıldı ve 1700 yılında İstanbul Antlaşması imzalandı.

İstanbul Antlaşması’na göre;

  • Azak kalesi Ruslara bırakıldı.
  • Rusya’nın İstanbul’da sürekli bir elçi bulundurmasına izin verildi.
Kutsal İttifaka karşı olan savaşlar ve sonrasında gelen iki antlaşma Osmanlı için büyük bir toprak ve egemenlik kaybı olmuştur. Artık Duraklama Dönemi bitmiş ve Gerileme Dönemi başlamıştır.

Yorum YAZIN

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

7 + thirteen =